Bazı rüyalar öyle derin bir iz bırakır ki insanı düşündürür, sorgulatır. Geçen gece gördüğüm rüya da tam olarak böyleydi. Her şey, sıradan bir zengin malikanesinde başlıyordu ve olaylar geliştikçe hem korkutucu hem de düşündürücü bir hale büründü. Bu rüya bir uyarı mıydı yoksa hazırlıklı olmamız için bir işaret mi, bilmiyorum. Ama sizi bu hikayenin içine çekmek istiyorum.
Malikanede Başlayan Patron ve Hizmetçi İlişkisi
Akşam olduğunda patron, işten döndü. Arka planda hafif bir müzik çalıyordu. Hizmetçisine dönüp, "Bu şarkıyı seviyor musun?" diye sordu. Bu soru, bir dansla cevap buldu. İkisi, şarkının ritmine kapılarak dans etmeye başladılar. Dans, bahçede tutkulu bir sevişmeye dönüştü. Sabah olduğunda patron, hizmetçiyi bahçede bırakarak işine gitmek üzere ayrıldı. Hizmetçinin hâlâ uyuduğunu sanıyordu, fakat aslında işler göründüğü kadar basit değildi.
Fakir Semtin Bahçesinde Bulunan Ceset
Bir sonraki sahne, fakir bir mahallede açıldı. Sabah olmuş, bir grup komşu bahçede yatan genç, çıplak bir kızı fark etmişti. Kızın cesedini gören mahalleliler, ne olduğunu anlamadan onu suçlamaya, hakaret etmeye başladılar. Ellerine taş alıp taşlamaya koyuldular. Bir süre sonra taşlardan biri toprağa çarptı ve siyah, katran benzeri bir maddeyi ortaya çıkardı. Bu olay, herkesin dikkatini oraya çekti. Bahçedeki bir kız, "Bu nedir?" diye sordu. Ne olduğunu kimse bilmiyordu, ama farkındalık, kızın bakış açısıyla yayıldı. İzleyiciler, onun korkusunu, şaşkınlığını ve endişesini hissetti.
112 Çağrısı ve Yağış ile Kaçan Mahallenin Evdeki Konuşmaları
Biri hemen 112’yi aradı. Durum hakkında bilgi verdiler: Bahçede bir ceset var ve çevrede zehirli bir maddeye benzer bir şey sızıyor. Acil yardım çağrısı alındı, ama cevap o kadar hızlı değildi. Tam o sırada, gökyüzünden siyah bir yağış başladı. Herkes panik içinde evlerine kaçmaya çalıştı. Fakat yağmurun sızdırdığı kimyasal maddeler evlerin içine bile girmeye başladı. Bu kimyasal, insanlara hem temasla hem de soluma yoluyla bulaşıyordu. İlk etkiler çok sinsi ve belirsizdi. Vücutta sadece ufak bir kararma ya da hafif bir ağrı gibi belirtilerle başlıyor, ama saatler içinde ölümcül bir hale dönüşüyordu.
Evlerine kaçan mahalle sakinleri, korkuyla pencerelerden dışarı bakıyordu. İçlerinden biri, "Bu sadece bir başlangıç olabilir," dedi. Başka biri, "Biz bununla nasıl başa çıkacağız?" diye sorarken, kimileri tamamen suskun bir şekilde dualar etmeye başladı. Herkes farklı bir çözüm arıyor, ama hiçbir sonuç bulunamıyordu. Evlerde konuşulanlar, korkunun ve çaresizliğin yankısıydı.
Kimyasal Yağışın İçeriye Girmesiyle Fark Edilmeyen Tehlike
Dışarıda yağmur devam ederken, sırılsıklam olmuş bir adam, bir evin kapısını açıp içeri girdi. İçeri adımını attığı anda, odadaki korkutucu kokuyu hissetti. Gözleri bir an bu havaya odaklandı ve o korkunç kokunun kaynağını fark etti. "Burası ne kadar kötü kokuyor?" dedi, şaşkın bir şekilde. "Nasıl burada duruyorsunuz?" diye sorarak içeridekilere bakarken, içeridekiler hiçbir şey olmamış gibi oturmaya devam ettiler.
O an, evin duvarlarının bazı yerlerinden siyah, katran benzeri bir madde damar şeklinde akıyordu. Ama içeridekiler bunları görmüyormuş gibi davranıyor, sanki her şey normalmiş gibi yerlerinde duruyorlardı. Adam, bu korkutucu durumu fark ettiğinde geri adım atarak dışarıya çıktı. Dışarıdaki yağmur hala devam ediyordu, ama içerideki kimyasal hava, evin her köşesine sinmişti. Ancak içeridekiler, sanki hiçbir şey olmamış gibi, bu durumdan habersizdi.
Toplum Olarak Buna Hazır Mıyız?
Zehirli madde hem havayı hem de toprağı etkisi altına almıştı. İnsanlar, yardım çağırmaya çalışırken birbirinden şüphelenir olmuştu. Kimi yardım etmek istiyor, kimi ise kendi canını kurtarmaya çalışıyordu. Ölüme bu kadar yakınken ve çözüm yokken, herkes kendi derdine düşmüştü. İçerideki insanlar bile durumun farkında değildi; kimyasalın kokusuna alışmışlardı ve dışarıdan gelen birisi "Burada nasıl duruyorsunuz?" diye tepki gösterene kadar bunun farkına varmamışlardı.
Bu rüya, toplum olarak bu tür bir felakete ne kadar hazırlıksız olduğumuzu gösteriyordu. İnsanlar birbirini suçlamaya, ölü bedenlere dahi önyargıyla yaklaşmaya hazırken, çözümün ve iş birliğinin uzak bir hayal olduğunu fark ettim. Peki, ya gerçekten böyle bir felaketle karşılaşırsak? Bununla başa çıkabilecek bir bilince, bir hazırlığa sahip miyiz? Belki de bu rüya, bize hazırlıklı olmamız için bir uyarıdır.
0 Yorum