Kapak Resmi

RBarut33

istatislik

Logo

Çevir

Site içeriklerimi beğeniyorsanız destek vermeyi unutmayın. | Yorum, öneri yaparak ve soru sorarak, daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayarak da destek olabilirsiniz. | Site tasarımımızda hatalar olabilir. Zamanla düzelteceğim. Şuan affola. |

Reşitlik Yasalarda Nedir, Gerçekte Ne Olmalıdır?

 

Bu makalede, reşitlik kavramının yasal anlamı ile gerçekte olması gereken durumu tartışacağım. Reşitlik yalnızca yaşla belirlenmemeli; bireysel gelişim, zihinsel ve duygusal olgunluk gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yazı, aşağıdaki konu başlıklarını ele alacaktır:

  • Reşitlik Kavramı ve Anlamı: Reşitlik nedir, hangi boyutlarıyla ele alınmalıdır?
  • Yaş Sınırı ve Reşitlik Algısı: Mevcut yasal yaş sınırlarının reşitliği doğru yansıtıp yansıtmadığı.
  • Reşitliğin Belirlenmesi ve Devletin Sorumluluğu: Reşitliğin nasıl belirlenmesi gerektiği ve devletin bu süreçteki rolü.
  • Hukuki Boyut: Reşitlik Belgesi Gerekliliği: 18 yaş sınırının ötesinde, reşitlik belgesinin gerekliliği.
  • Toplumun ve Devletin Rolü: Toplumun ve devletin reşitlik anlayışını şekillendirmedeki sorumlulukları.

Bu başlıklar altında, reşitlik kavramının toplumda ve hukukta nasıl tanımlandığını, bu tanımların ne gibi eksiklikler taşıdığını ve nasıl daha sağlıklı bir reşitlik sistemi kurulabileceğini inceleyeceğim.


1. Reşitlik Kavramı ve Anlamı
Reşitlik, bireylerin hukuki ve toplumsal olarak tam yetkiye sahip oldukları yaşa ulaşmalarını ifade eder. Ancak, bu kavram sadece hukuki boyutla sınırlı değildir; bireyin zihinsel, duygusal ve toplumsal olgunluğu da reşitlik kavramının içinde yer alır.
Reşitlik, yalnızca yaşla değil, bireysel gelişimle belirlenmelidir. Zihinsel ve duygusal olgunluk, bir kişinin doğru kararlar alabilmesi, toplumsal sorumluluklarını yerine getirebilmesi için gereklidir. Bu anlamda reşitlik, sadece bir yaş sınırı değildir, bireyin her yönüyle olgunluğa erişmesi gereken bir süreçtir.

2. Yaş Sınırı ve Reşitlik Algısı
Reşitlik günümüzde 18 ve üzeri yaşıtlara denilmekte ve resmiyette de bu kabul edilmektedir. Ancak, bu mantıksız ve geçersizdir. Bana göre yapılan doğru bir hareket değildir. İnsanların birçoğu bedensel gelişimini erken tamamlarken kimisi hiçbir zaman bu gelişimi tamamlayamamaktadır.
Toplumda reşitlik kavramı çoğu zaman yalnızca cinsellikle ilişkilendirilmiş ve bireyin bedensel gelişimi üzerinden değerlendirilmiştir. Cinsellik, bedensel bir olgu olarak algılanır ve fiziksel yapı erken veya daha geç gelişebilir, bazen ise hiç gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle, yaş sınırı koymanın mantıksız olduğu da ortaya çıkmaktadır.
Ancak reşit olmak sadece fiziksel bir olgunluğa ulaşmak anlamına gelmez; zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimi de içermelidir. Bu yüzden, reşitliği yalnızca cinsellikle bağdaştırmak yanlış bir bakış açısıdır.

3. Reşitliğin Belirlenmesi ve Devletin Sorumluluğu
Benim düşünceme göre, reşitliğin sadece bir yaş sınırıyla belirlenmesi yetersizdir. Her bireyin yetkinliği farklı zamanlarda gelişebilir ve bu nedenle belirli bir yaşın üzerinde olmak tam yetkinlik anlamına gelmez.
Reşit sayılan bireylerin sorumluluklarını yerine getirebilecek bilinç ve olgunlukta olup olmadıkları da değerlendirilmelidir. Bu doğrultuda, sağlık ve bilinç kontrolü ile devletin gözetiminde reşitlik verilmelidir.
Eğer reşit olan bireylere cezai sorumluluk yükleniyorsa, devletin de bu bireylerin gelişim sürecindeki rolünü üstlenmesi gerekmektedir. Reşit olmayan bireyler için "çocuktur" denilip hukuki işlem yapılmazken, aynı bireyler reşit ilan edilerek cezalandırılmamalıdır.

4. Hukuki Boyut: Reşitlik Belgesi Gerekliliği
Hukuki olarak ise reşitlik genellikle 18 yaş olarak belirlenmiştir. Bu yaşa gelen bireyler oy kullanma, evlenme, sözleşme yapma ve kendi kararlarını verme hakkına sahiptir.
Ancak, bazı durumlarda hukuki sistem farklı yaş sınırları getirebilir. Örneğin, alkollü içecek tüketme ya da ehliyet alma yaşı değişkenlik gösterebilir. Ancak reşit olmak, sadece kanunda "18 yaşına geldin, artık reşitsin" diye belirtilmekten ibaret olmamalıdır. Bunun yerine, bir "reşitlik belgesi" getirilerek bireylerin gerçekten yetişkin olup olmadıkları değerlendirilmeli ve ciddi karar mekanizmalarında (örneğin oy kullanma) bu belge aranmalıdır.
Kendini düşünemeyen bir bireyin, toplumunu veya vatanını düşünmesi mümkün değildir. Eğer bir reşitlik belgesi çıkarılırsa, sistemde büyük bir değişikliğe gerek kalmaz. Ancak böyle bir belge oluşturulmazsa, mevcut hukuk sisteminde ciddi değişiklikler yapılması kaçınılmazdır.

5. Toplumun ve Devletin Rolü
Toplumun reşit bireylerden beklediği sorumluluklar da büyük önem taşır. Kendi hayatından sorumlu olan bireylerin, kararlarının sonucunu öngörebilmesi ve kendine yetebilecek olgunlukta olması gerekmektedir.
Ancak, her bireyin bu olgunluğa erişme süresi farklı olabilir. Bu nedenle, devletin toplumu bilinçlendirme ve eğitme sorumluluğu bulunmaktadır. Toplum ne kadar bilinçsizse, devletin görevini yeterince yerine getirmediği anlaşılabilir.
Bunun yanı sıra, toplumun iyi bir rehberlikle gelişmesi, devletin yönetim mekanizmalarına da olumlu yansıyacaktır. Çünkü devletin işleyişinde görev alan personeller de bu toplumdan çıkmaktadır.

Sonuç
Sonuç olarak, reşitliğin hem hukuki hem de bireysel boyutları vardır. Yasalar belirli bir yaş sınırı koysa da, bireylerin bu süreçte kişisel gelişimlerine de önem verilmelidir.
Reşit olmanın sadece haklar değil, aynı zamanda sorumluluklar da getirdiği unutulmamalıdır. Mevcut sistemde yaş sınırıyla belirlenen reşitlik yerine, bilinç ve olgunluk temelli bir değerlendirme getirilmesi daha sağlıklı bir çözüm olacaktır.

Kişisel bir örnek vermek gerekirse, bir kız arkadaşım olmuştu, kendisi benden büyüktü fakat davranışları ergenler gibiydi. Hiçbir zaman tam anlamıyla olgunlaşamamış ve çocuk gibi kalmıştı. Bedeni olgunlaşmıştı, fakat zihinsel olgunluk ve yetişkinlik belirtileri göstermiyordu. Bu durum, toplumda yaşla birlikte olgunluk arasındaki farkı gözler önüne seriyor. 25 yaşında biri, zihinsel olgunluk açısından 15 yaşında biri gibi davranabiliyor. Aynı şekilde, 15 yaşındaki biri de bedensel olarak erkenden olgunlaşarak, 25 yaşında biri gibi görünebiliyor. Bu, kimlik çatışmalarına yol açabiliyor. Bu da reşitlik konusunda yaşa dayalı yapılan değerlendirmelerin yanıltıcı olabileceğini ve bireysel gelişimi yansıtamadığını gösteriyor.

Yorumlarınız bizim için değerli! Fikirlerinizi, sorularınızı ve görüşlerinizi bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Lütfen yorumunuzun konuyla ilgili olduğundan emin olun ve saygı çerçebesinde kalmaya özen gösterin. Argo, küfür veya topluluk kurallarını ihlal eden yorumlar kaldırılacaktır. Teşekkürler!

0 Yorum

Henüz hiç yorum yok, ilk yorumu sen yapmak ister misin?
Yükleniyor