Gassal, yalnızlığı ve yalnızlığın insan üzerindeki etkilerini işleyen bir yapım. Ancak dizi, yalnızlığın her zaman üzüntüye yol açmadığını ve bazen insanı düşünmeye sevk eden bir unsur olduğunu da anlatmaya çalışıyor. Sezon boyunca, sevmediği ve yapamadığı bir işte çalışan Baki karakteri üzerinden, insanların istemedikleri işleri korkarak ve tedirginlik içinde yapmak zorunda kaldıkları vurgulanıyor. Hikâyenin temel felsefesi ise "Herkes bir gün ölümü tadacak" cümlesi etrafında şekilleniyor.
Dizinin en zayıf noktalarından biri müzik seçimleri. Kullanılan şarkıcının sesi oldukça rahatsız edici ve kulağı tırmalıyor. Daha ağır ve tok bir ses kullanılmış olsaydı, müzikler atmosferi destekleyen bir öğe haline gelebilirdi. Ancak mevcut haliyle izleyiciyi hikâyeden koparan bir unsur olmuş.
Baki, sürekli olarak "Ben ölünce beni kim yıkayacak?" sorusunu soruyor. Kendi mesleği gereği kimsesizleri yıkayan biri olmasına rağmen, kendisi için aynı şeyi düşünecek kimsenin olmadığını sanması biraz çelişkili bir durum yaratıyor. Çevresinde birçok meslektaşı olmasına rağmen, bu soruyu yalnızca yakın arkadaşlarına yöneltmesi tutarsız bir detay olarak göze çarpıyor. Bunun yanında, arkadaşlarına sürekli bir şeyler talep eden biri gibi gösterilmesi, karakterin izleyici gözündeki sempatisini azaltıyor.
Dizinin evlilik teması ise sürekli görücü usulüyle ilerleyen, mantıktan çok olumsuzlukların yönlendirdiği bir süreç olarak ele alınıyor. Bu da hikâyeye tekdüzelik katıyor. Ancak bazı komik sahneler bu durumu bir nebze hafifletiyor. Özellikle Baki’nin kız isteme sahnelerinde kime talip olduğunu tam olarak bilmemesi ve çiçeği kime vereceğini şaşırması, hikâyeye mizahi bir hava katıyor. Ancak bu sahne, gerçekte hiçbir yörede uygulanmayan bir durum olduğu için gerçekçilikten uzak bir detay olarak değerlendirilebilir.
Dizide belirgin aksiyon sahneleri bulunmamakla birlikte, karakterlerin başlarına gelen talihsiz olaylar dramatik bir unsur olarak kullanılıyor. Örneğin, karakterlerin kaza geçirmeleri veya düşmanlarının tehditleri, gerilim yaratmayı amaçlıyor ancak etkileyici bir şekilde işlenmediği için izleyiciye beklenen duygusal yoğunluğu veremiyor. Ayrıca, Nazım Abi'nin düşmanlarından bahsetmeye ikinci bölümde başlaması, onun ilerleyen sahnelerde başına bir şey geleceğini önceden hissettirdiği için sürpriz etkisini azaltıyor.
Son olarak, Baki'nin iki farklı kıza talip olması, ilerleyen bölümlerde bir ikilem yaratılacağına dair bariz bir ipucu veriyor. Bu da dizinin ilerleyen sahnelerinde ne olacağını önceden tahmin etmeyi fazlasıyla kolaylaştırıyor.
Sonuç olarak, Gassal, ilgi çekici bir konuya sahip olmasına rağmen, hikâye akışındaki tahmin edilebilirlik ve karakter gelişimindeki eksiklikler nedeniyle dramatik etkisini tam anlamıyla yansıtamıyor. Diyaloglar ve olay örgüsü biraz daha dikkatli işlenmiş olsaydı, dizi daha sürükleyici olabilirdi. Müzik seçimleri ise dizinin atmosferine zarar veren unsurlardan biri. Yine de, komik sahneler ve bazı ironik detaylar, diziyi izlenebilir kılan unsurlar arasında yer alıyor. Eğer senaryo derinleştirilir ve karakter gelişimleri daha gerçekçi işlenirse, Gassal çok daha etkileyici bir yapım haline gelebilir.
0 Yorum