İlk Adımı Erkekten Beklemek: Sorumluluktan Kaçış mı?

Toplumda yaygın bir algı vardır: İlk adımı erkek atmalıdır. Birçok kız, bir ilişkiye başlama konusunda inisiyatifi erkekten bekler. Bunun arkasında sadece toplumsal beklentiler değil, aynı zamanda psikolojik bir dinamik de yatar. Kızlar, genellikle ilk adımı atan kişinin erkek olması durumunda, ilişkinin tüm sorumluluğunun da ona ait olacağını düşünürler. Böylece, işler ters gittiğinde "Benim yüzümden değil, sen istedin." diyerek sorumluluktan kaçma eğiliminde olabilirler.

İlk Adımın Getirdiği Sorumluluk

Bir ilişkinin başlaması, onu başlatan kişi için doğal olarak bir yükümlülük de getirir. Erkekler ilk adımı attığında, ilişkinin başlangıcı ve devamı da onlara bağlanır. Bu durum, birçok kadın için rahatlatıcı bir faktördür çünkü sorumluluk onlara ait olmaz, risk erkeğe yüklenir. Eğer ilişkinin ilerleyen aşamalarında bir sorun yaşanırsa, "Sen istedin." diyerek suçu karşı tarafa atmak mümkün hale gelir.

Bu noktada, bazı kadınlar bu dinamiği bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde strateji olarak kullanabilir. İlk adımı atan erkek olduğu için, ilişkinin yürümesi veya başarısız olması durumunda da sorumluluk ona aittir. Böylece kadın, pasif bir konumda kalıp ilişkinin gidişatını gözlemleyebilir ve gerektiğinde suçluyu belirleyebilir.

Erkekler Adım Attığında Sorumluluk da Onlara Yüklenir

Buradaki temel mantık şudur: Eğer erkek ilk adımı attıysa, ilişkinin tüm yükü de ona aittir. Bu anlayış sadece romantik ilişkilerde değil, evlilik ve çocuk sahibi olma konularında da kendini gösterir.

Örneğin, bir çift çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde, eğer erkek bu fikri ortaya attıysa, çocuğun sorumluluğunun da ona ait olduğu düşünülür. Birçok kadın, "Sen istedin, senin çocuğun." gibi ifadelerle sorumluluğu erkeğe yükleyebilir. Çocuk büyütme sürecinde yaşanan zorluklar karşısında erkek, bu fikrin başlangıçta kendisine ait olması nedeniyle suçlanabilir.

Lise yıllarında yaşadığım bir örnek bu durumu iyi özetliyor. Bir kız bana aşık olmuştu ve sürekli olarak sevgililik teklifini benim yapmamı bekledi. Kendisi bu konuda hiçbir adım atmaz, beni bu konuda cesaretlendirmeye çalışırdı. Eğer teklif edip ilişkiye başlasaydım ve işler ters gitseydi, büyük ihtimalle "Ben istemedim, sen teklif ettin." diyerek tüm sorumluluğu üzerime yıkabilirdi.

Sonuç: Sorumluluk Dengesizliği

Sonuç olarak, birçok kadın erkeklerden ilk adımı atmalarını bekler çünkü bu, ilişkinin başlangıcını ve dolayısıyla sorumluluğun da erkeğe ait olmasını sağlar. Eğer işler yolunda giderse, kadın ilişkiden memnun olur. Eğer yolunda gitmezse, "Ben zaten bir şey yapmadım, sen istedin." diyerek sorumluluğu reddedebilir.

Benzer bir durum, evlilikte ve çocuk sahibi olma süreçlerinde de geçerlidir. Erkek çocuk yapmayı kabul ettiğinde, çocuğun tüm yükü de ona aitmiş gibi bir algı oluşabilir. Ancak sağlıklı bir ilişkide sorumluluk tek taraflı olmamalıdır. Bir ilişkinin başlaması ve sürdürülmesi, her iki tarafın da eşit şekilde katkıda bulunmasını gerektirir.

Bu nedenle, ilişkinin ilk adımını kimin attığı kadar, o ilişkinin sorumluluğunun nasıl paylaşılacağı da önemlidir. Sağlıklı ve dengeli bir ilişki için, her iki tarafın da sorumluluk almaya hazır olması gerekir.