Mersin’de Yaşadıklarım ve Sezilerim
Mersin’de uzun zamandır yaşıyorum. Çevremde neler olup bittiğini, yeni olayları fark ediyor ve her daim seziyorum. İnsanların görmediği ya da umursamadığı birçok şeyi ben hissediyorum. Özellikle, satanist grupların varlığını düşündüren kedi saldırıları dikkatimi çekiyor. Birden çok mahallede, farklı zamanlarda kuyruksuz kedilere rastladım. Bazıları yeni, kanlı ve iltihaplı yaralar taşıyor; içimi yakan, çok rahatsız edici görüntülerdi. Bazıları ise çok eski yaralarla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
Kedilere Yapılan Zulüm ve Satanist Tehdit
Bu durum hem içimi acıtıyor hem de bölgemizde karanlık bir tehdidin, satanistlerin varlığını açıkça ortaya koyuyor. Kesilen kuyruklar, basit bir hayvan zulmünden çok daha fazlasını anlatıyor. Bu kediler sadece acı çekmiyor; aynı zamanda karanlık ritüellerin, kara büyülerin ve kötü niyetli uygulamaların malzemesi haline getiriliyor.
Kanunlar ve Yetkililerin İhmali
Kanunlar, hayvanlara yönelik bu tür kötü muameleyi açıkça suç sayıyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu, “Hiç kimse hayvanlara eziyet edemez, onları yaralamak, sakat bırakmak veya öldürmek yasaktır” der. Ancak ne yazık ki, Mersin’de yaşanan bu vahim durum karşısında polis ve yetkili kurumlar hiç müdahale etmiyor. Yapılan şikayetleri umursamamaları, satanistleri korudukları ve destekledikleri izlenimini veriyor. Bu açık bir ihmal ve suç ortaklığıdır.
Ritüellerde Kullanılan Kediler ve Kan İhtiyacı
Siyah kedilerin özellikle hedef alınması tesadüfi değil. Kuyruklarının kesilmesi, tırnaklarının alınması gibi parçaların ritüellerde kullanıldığı biliniyor. Bazı karanlık büyülerde, “bakire kanı yoksa bir can uğruna bir can vermek gerekir” gibi sapkın inançlar var. Bu yüzden kediler, özellikle yavru olanlar, ritüeller için feda ediliyor. Bu karanlık yapıların bölgemizde giderek daha fazla etkili olması ve resmi kurumların bu duruma karşı tamamen kayıtsız kalması çok tehlikeli. Toplumun vicdanına, kanunlara ve adalete olan güven hızla eriyor.
İçimdeki Acı ve Tedirginlik
İçimde derin bir acı ve büyük bir tedirginlik var. Bu karanlık eylemler nasıl bu kadar rahatça yapılabiliyor? Kimler arkasında? Hangi güçler onları koruyor? Bunlar cevabını aradığımız sorular. Keşke bu kedilerle konuşabilseydim; bana neler yaşadıklarını anlatsalardı. O zaman gerçekler ortaya çıkar, bu karanlık yapıların kimlerden oluştuğunu netleştirirdik.
Satanistlere İnsan Gözüyle Bakmak İmkansız
Artık satanistlere insan gözüyle bakmak imkansız. Onlar suçlu, vahşi, sapkınlar. Kedilere zulmeden bu karanlık güçler, sadece hayvanlara değil, tüm topluma karşı işlenmiş büyük bir tehdittir. Zaten bugünlerde, ritüeller ve karanlık uygulamalarla insanlara, çocuklara, kadınlara yönelik şiddet artarak devam ediyor. Unutulmamalı ki hayvanlara yapılan şiddet, insanlara yapılacak şiddetin habercisidir.
Toplumsal Yara ve Kanunların İşlememesi
Mersin’de yaşanan bu satanist eylemler sadece küçük bir hayvan suçu değil; toplumsal bir yara, büyüyen bir tehdit ve bir çığlıktır. Kanunlar var ama uygulama yok. Bu çığlığı duymazdan gelmek, bu karanlık güçlere doğrudan destek vermektir.
Doğadan Gelen Uyarı
Bu bana doğanın verdiği bir uyarıydı ve ben bu gördüğüm uyarıyı sizlere bildirmek istiyorum. Bugün ya da yarın Mersin’de nerede, kime ne olacağını bilemeyiz. Ama sessiz kalırsak, birilerine bir şeyler olduğunu her zaman görmekteyiz.
Yetkililere Çağrı
Mersin’de yaşanan bu vahim durum karşısında yetkililerin artık harekete geçmesi, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nu ciddiye alarak bu sapkın satanist gruplara karşı güçlü ve kararlı adımlar atması gerekiyor. Polis ve resmi kurumların suskunluğu, bu karanlık yapıların güçlenmesine zemin hazırlamaktan başka bir işe yaramıyor. Kanunlar uygulanmalı, suçlular en ağır şekilde cezalandırılmalı, hayvanlara ve topluma yönelik bu tehdit sona erdirilmelidir.
Peki siz, bu karanlık ve vahim durumu seziyor musunuz? Doğa ve çevremiz bize bu tehlikeli çağrıyı yapıyor; peki biz bu çağrıyı duyup duymazdan mı geliyoruz? Bölgemizde yaşanan bu korkunç olaylara karşı nasıl bir duruş sergiliyorsunuz? Sessiz kalmak, bu kötülüklerin büyümesine izin vermek değil midir?
Sizlerin içten düşünceleri ve gözlemleri çok değerli. Lütfen bu konuda yorumlarda samimi görüşlerinizi paylaşın. Birlikte farkındalık yaratarak, bu karanlık tehditlere karşı durabiliriz.
:
Lütfen yorumlarınızda saygılı bir dil kullanmaya ve konuyla ilgili kalmaya özen gösterin. Topluluk kurallarımıza aykırı (örneğin; nefret söylemi, taciz, spam) içerikler tespit edildiğinde kaldırılacaktır. Davranış politikaları hakkında daha fazla bilgi için Google'ın İçerik Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.