Davranışların Kalıplaşması ve Doğallığın Kaybı
Toplum genelinde davranışlar kaybolmuş. İnsanlar birbirine doğal şekilde yaklaşamaz hâle gelmiş. Farklılıklar yok olmuş, herkes aynı kalıba sıkışmış. Kızlar kız gibi davranmıyor; alımları, çalımı, zarafeti kalmamış. Erkekler ve kızlar fark gözetmeden standart, ruhsuz davranışlar sergiliyor. Toplum artık doğal davranışları görmez olmuş. Bu kalıplaşma, iletişimi mekanik ve cansız hâle getiriyor, insanlar birbirini tanımaz ve anlamaz hâle geliyor.
Özden Kopuş ve Cinsiyet/Yönelim Değişimleri
Cinsiyet değişikliklerinde durum daha da belirginleşiyor. Hiç kimse “Ben özümde kalmalıyım, kendi cinsiyetimde durmalıyım” demiyor. Hemen özünden uzaklaşıyor. Tedavi olmayı ya da kendini kabullenmeyi seçmek yerine, özünü satıp bırakmayı tercih ediyor.
Özünü kaybeden insanlar sadece cinsiyet değişikliğine yönelmiyor; travesti, gay, lezbiyen gibi farklı kalıplara da kayıyorlar. Özünü terk eden insan, kimliğini, doğal duruşunu ve fıtratını da terk ediyor.
Özünü Koruyarak Sağlıklı Kalmak
İnsanın özü, ancak sağlam ve diri tutulduğunda varlığını korur. Özünü kaybetmek, sadece davranışları veya kimliği etkilemez; insanın içindeki değerleri, doğal duruşunu ve varlık bütünlüğünü de sarsar. Özünü sağlam tutmak, kendine ve doğallığına sahip çıkmak demektir. İnsanlar, fıtratlarına sadık kalarak, doğal kimliklerini ve davranışlarını korumalıdır. Özünü koruyan birey, hem kendine hem de çevresine gerçek ve güvenilir bir varlık sunar. Sağlıklı bedende kalmak, esasen özünü sağlam tutmak demektir; bunun için kendi doğallığını reddetmemek, toplumsal dayatmalara boyun eğmemek ve kimliğini sahiplenmek gerekir.
Öz Kaybının Toplumsal Sonuçları
Özünü kaybeden insan, aslında insanlığını kaybetmiş olur. Kimliğini, doğallığını ve davranışlarını terk eden birey, toplumsal farkları siler, sahte ve kalıplaşmış davranışları yaygınlaştırır. Toplum artık farkları göremez hâle gelmiş, iletişim bozulmuş ve gerçeklik yok olmuş durumda. İnsanlar birbirini tanımaz, anlamaz ve saygı göstermez hâle gelmiş. Bu, sadece bireysel bir kayıp değil, toplumsal bir çöküşün habercisidir.
Öncelikle soruyorum: Buna neden olan sorunlar sence neler? Kim, neyi değiştirmeli, hangi yanlış alışkanlıkları kırmalıyız?
İkincisi, öz kaybını en az duruma getirmek için neler yapılabilir? İnsanlar özlerini nasıl koruyabilir, hangi adımları atmalı?
Ve son olarak sana soruyorum: Sen ne düşünüyorsun? İnsanlar özlerini gerçekten koruyabilir mi, yoksa modern toplumda özünü kaybetmek artık kaçınılmaz mı? Yorumlarını bekliyorum.
0 Yorum