
Kızların Aklında Oluşan Sapkın ve Uçkur Merkezli Düşünceler
Günümüzde kızların düşünce dünyasında ciddi bir bozulma yaşandığı inkâr edilemez. En sıradan sosyal temas bile kızların aklında doğrudan cinsellik eksenine çekilmektedir. Ortada açık bir niyet, söz ya da davranış olmadan; zihin kendi kendine sapkın senaryolar üretmektedir.
Basit bir tanışma ihtimali, kısa bir iletişim girişimi ya da günlük bir etkileşim; kızların aklında uçkur merkezli düşüncelerle anlamlandırılmakta, olayın kendisi değil zihinde kurulan çağrışımlar belirleyici olmaktadır. Bu durum tekil değil, fazlalık haline gelmiştir.
Sapkınlığın Kaynağı: Düşüncenin Cinsellikte Kilitlenmesi
Burada sorun dış dünyada yaşananlar değildir. Sorun, kızların aklının sürekli cinsellikte kilitlenmesidir. Zihin, henüz hiçbir şey olmadan “kesin niyet”, “kesin amaç”, “kesin sonuç” üretmektedir. Bu, sağlıklı bir algı değil; sapkınlaşmış bir düşünce biçimidir.
Her temasın, her ihtimalin, her iletişimin uçkur merkezli okunması; düşüncenin kendi kendini zehirlemesi anlamına gelir. Sapkınlık bu noktada davranışta değil, akılda başlamaktadır.
Yabancılarla İletişimin Kopması
Kızların aklında üretilen bu sapkın düşünceler, toplumda doğal iletişimi tamamen kilitlemiştir. İnsanlar yabancılarla konuşmaktan kaçınır hale gelmiş, iletişim alanı daralmıştır. Herkes yalnızca “güvenli” gördüğü dar çevreyle temas kurmaya başlamıştır.
Bu durum sosyal ilişkileri zayıflatmakta, toplumu içe kapalı ve güvensiz bir yapıya sürüklemektedir. İletişimin önündeki engel dış tehdit değil, kızların zihninde büyüyen sapkın düşünce kalıplarıdır.
Aile İçine Kapanma ve Ensest Riskinin Ortaya Çıkışı
Yabancılarla iletişimin kopması, ilişkilerin giderek aile içine sıkışmasına yol açmaktadır. Aile içi temasın aşırılaşması, sağlıklı sınırların bulanıklaşmasına neden olmaktadır. Kızların her şeyi cinsellik üzerinden okuyan zihniyeti, bu kez aile ilişkilerine yansımaktadır.
Dış dünyayı sürekli kirli ve tehlikeli gören bir akıl, aile içini sorgulamadan masum kabul edebilmektedir. Bu çarpık algı, ensest gibi son derece tehlikeli ve yıkıcı ilişkilerin ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu, tesadüf değil; düşünce bozulmasının doğal sonucudur.
Aile Yapısının Bozulması
Kızların aklında çoğalan sapkın ve uçkur merkezli düşünceler, yalnızca bireysel algıyı değil, aile yapısını da bozmuştur. Güven duygusu zedelenmiş, sınırlar silikleşmiş, sağlıklı iletişim yerini şüphe ve çarpık yorumlara bırakmıştır.
Aile, koruyucu bir yapı olmaktan çıkıp; yanlış düşüncelerin ve bastırılmış algıların üretildiği bir alan haline gelmektedir. Bu da toplumsal çözülmeyi hızlandırmaktadır.
Çözüm Nedir, Ne Yapılmalıdır?
Bu tabloyu düzeltmek için öncelikle kızların düşünce dünyasında bir zihinsel arınma sağlanmalıdır. Her şeyi cinsellik merkezli okumayı normalleştiren bakış açısı terk edilmelidir.
-
Cinsellik, hayatın merkezine değil yerine konmalıdır
-
Her temasın cinsel anlam taşımadığı öğretilmelidir
-
Korku ve kuruntu değil, akıl ve sınır bilinci geliştirilmelidir
-
Aile içi ilişkilerde sağlıklı mesafe ve mahremiyet yeniden tanımlanmalıdır
-
Medyanın ve sosyal çevrenin sürekli cinsellik pompalayan dili sorgulanmalıdır
Sorun dışarıda değil, akılda başladığı için çözüm de akılda başlamalıdır.
Düşünce düzelmeden ne iletişim düzelir ne aile yapısı korunur.

0 Yorum