Yetişkin İçerik ve Toplumda Yanlış Anlaşılmalar

Bu makaleyi yazma amacım, yetişkin içerik kavramının yanlış anlaşılmasına dikkat çekmek ve toplumda doğru şekilde tanımlanmasını sağlamaktır. Yetişkin içerik denildiğinde akla gelenler genellikle pornografi, şiddet ve insanlık dışı eylemler gibi olumsuz unsurlardır. Ancak, yetişkin içerik sadece bu unsurlarla sınırlı değildir. Aksine, siyaset, felsefe, ekonomi gibi zararsız konuları da içeren bir kavramdır.

Bu makalede aşağıdaki başlıkları inceleceğiz:

• Yetişkin İçerik Nedir, Ne Değildir?
• Toplumun Yanlış Yetişkin İçerik Algısı
• Sansür, Yasaklamalar ve Yanlış Politikalar
• Yetişkinlerin Özgürlüklerinin Kısıtlanması
• Yetişkin İçerik Kavramının Yeniden Tanımlanması

1. Yetişkin İçerik Nedir, Ne Değildir?
Ben, yetişkin içerik kavramını tanımlarken, toplumda sıklıkla akla gelen tecavüz, cinayet gibi insanlık dışı suçların kesinlikle bu kapsama girmediğini belirtirim. Bu tür içerikler, yetişkin içeriğe asla dahil edilemez. Gerçek yetişkin içerik, yalnızca zararsız ve bilgi verici içerikleri kapsar. Örneğin, cinsellik ve cinsel sağlık konularında yazılmış makaleler, zarar içermeyen yetişkin içeriklere girer; bu yazılar kesinlikle pornografi değildir.

Yetişkin içerik, yalnızca çocuklara uygun olmayan içerikleri tanımlar ve bu içeriklerin hiçbir şekilde insanlık dışı suçlarla eşitlenmeyeceğini kesin olarak ifade eder. Zararsız her türlü içerik, yetişkinlerin bilgi edinme hakkı kısıt olmaksızın erişimi açık olmalıdır.

Özellikle, cinsellik konusunda uzmanlaşmış doktorların yazdıkları makaleler de kesinlikle yetişkin içeriğine girer. Bu yazılar hiçbir şekilde suç sayılamaz; doktorların cinsel konu uzmanı olarak hazırladıkları içerikler, bilimsel ve güvenilir bilgiyi yetişkin kitleye ulaştırır ve insanlık dışı suçlarla asla ilişkilendirilemez.

Neticede, yetişkin içerikler suç barındırmaz; suç barındıran insanlık dışı hareketler, yetişkin içeriklerine girmez.

2. Toplumun Yanlış Yetişkin İçerik Algısı
Ben, yetişkin içerik kavramını tanımlarken, zararlı olarak görülen unsurların hiçbirinin yetişkin içeriğine girmediğini, aksine bunların suçu barındıran, yasaklı ve insanlık dışı hareketler olduğunu düşünüyorum. Toplumun bu unsurları yetişkin içeriklerle eşleştirmesi ve devletin de bu yönde işlem yapması kesinlikle yanlıştır. Çünkü yetişkin içerikler hiçbir zaman suç barındırmaz; suç barındıran unsurlar ise hiçbir zaman yetişkin içeriği olarak adlandırılmamıştır.

Toplum ve devlet, bu konuda aynı bilinçle hareket etmeli ve yanlış algının yarattığı tehlikelere karşı dikkatli olmalıdır. Yanlış bilinçlenme, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına ve yasal suçların ortaya çıkmasına yol açar. Bu suçları desteklemiş olmadığımı belirtmek isterim; dolayısıyla kanunlara uyarak insanlık dışı hareketlerden uzak durmalı, ancak yetişkin içeriklere yönelik sınırlamalarda ölçüyü aşan uygulamalardan kaçınmalıyız.

Ben, yetişkin olduğum için yetişkin içeriklerle ilgilenebilirim; oyun oynuyorum diye çocuk olarak sayılmam. Oyunlar çocuklara ait değildir, çocuklar da yetişkin değildir. Ancak bugün, Roblox, Discord gibi platformların yetişkin içerik barındırdığı gerekçesiyle kapatılması, bana ve birçok yetişkine yönelik engellerin haddi hesabı olmayacak maddi ve manevi zararlara yol açtığını düşünüyorum. Ayrıca, bu gibi platformlara yönelik aşağılayıcı suçlamalar ve iftiralar atılmaktadır. İftiralar atılmasını da doğru bulmuyorum; bu da büyük bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 267. maddesine göre iftira atmak suçtur ve iftira yoluyla suç isnat edilerek ceza verilmesi kesinlikle yasaktır.

Toplum, yetişkin içeriklerin suç olmadığını kesin bir şekilde kabul etmeli ve yetişkin bireylerin yaşam özgürlüğü korunmalıdır. Bu yanlış algının düzeltilmesi, platformlarda ve genel yaşam alanlarında adil ve ölçülü düzenlemelerin yapılmasına olanak sağlayacaktır.

3. Sansür, Yasaklamalar ve Yanlış Politikalar
Devlet, platformlar ve internet siteleri üzerinden yetişkin içeriklerini zararlı içerik ile karıştırmakta ve birebir aynı şekilde tutmaktadır. Bu büyük bir yanlıştır. Biri suçsuz, diğeri ise suç unsuru taşır. Yetişkin içerikler, suç teşkil etmezken, zararlı içeriklerin suçla bir tutulması yasal olarak yanlıştır ve suçtur. Suç işlemeyen birine suçlu muamelesi yapmak, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre "iftira" suçudur ve suçsuz birine suçlu muamelesi yapılması ahlaki açıdan ve insan haklarına aykırıdır.

Özellikle benim web sitemde ve blog sitemde siyaset, ekonomi, felsefe gibi yetişkin içerikleri bulunduruyorum. Bu tür içeriklerin yanlış bir şekilde yetişkin içerik işaretiyle engellenmesi, sürekli bir kısıtlama ve sansürle karşılaşmama yol açıyor. Bu yanlış sınıflama, ifade özgürlüğümü kısıtlıyor ve toplumsal gelişimimize olumsuz etkiler yaratıyor. Yetişkin içerikleri, suç barındırmayan ve toplumun gelişimine katkı sağlayacak içeriklerdir. Ancak yanlış sınıflandırmalar yüzünden bu içeriklere sürekli engeller çıkarılmakta ve ifade özgürlüğü kısıtlanmaktadır.

Web sitemde bazen siyaset, ekonomi, felsefe ve dini gibi yetişkin içerikleri konu alıyorum. Bu neticede, web sitemi yetişkin içeriği olarak yayınlamam gerekiyor. Ancak, yetişkin içerik seçeneklerinde, yetişkin içeriğinde bulunması gereken unsurlar yerine suç unsuru taşıyan seçenekler bulunuyor. Bu da bana, okuyucularıma net bir ifade veremediğimi ve kendimi anlatmakta yaşadığım zorlukları sizlere sunmam gerektiğini belirtmektedir. Bu durum, yetişkin içeriği olarak işaretlememi mümkün kılmıyor. Devlet, web sitemdeki içeriklerin yetişkin içeriği olarak işaretlenmesi gerektiğini söylüyor, ancak yetişkin içeriği işaretleyecek seçenekler yerine suç unsuru taşıyan konular belirtiyor. Bu da, belirttiğim konuları (siyaset, ekonomi, felsefe, dini gibi yetişkin içerikler) yetişkin konusu olarak almıyor. Bu durum, net bir şekilde düzenlenmesi gereken bir hata ve yanlıştır.

Bu tür uygulamalar, gelişimimizi geriye götüren bir etkendir. Sorunların çözülmesiyle daha sağlıklı bir özgür düşünce ortaya çıkacak ve gelişimimiz olumlu yönde etkilenecektir. Bu yanlışlıkların düzeltilmesi gerektiğine inanıyorum.

4. Yetişkinlerin Özgürlüklerinin Kısıtlanması
Yetişkin içerikler üzerindeki sansür ve yasaklamalar, düşünce özgürlüğü ve sanat özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Yetişkinlerin ifade özgürlüklerinin engellenmesi, toplumsal gelişimi olumsuz etkileyebilir ve insanları bilgiye erişimden mahrum bırakabilir. Düşünce ve ifade özgürlüğü, yalnızca suç teşkil eden içeriklerin yasaklanmasıyla korunabilir.

Yetişkinlerin özgürlüklerinin kısıtlanması, toplumda korku ve sansür kültürünü teşvik eder. Her bireyin kendini ifade etme hakkı, ancak suç oluşturan unsurlar hariç, korunmalıdır.

5. Yetişkin İçerik Kavramının Yeniden Tanımlanması
Yetişkin içerikler, çocukların kavrayamayacağı ya da yanlış anlayabileceği erişkin konuları ele alır. Bu içerikler şunları kapsar: siyaset, felsefe, ekonomi, din, dil, ırk, toplumsal cinsiyet, cinsellik, ahlak, özgürlük, insan hakları, hukuk, bireysel haklar, toplum, psikoloji, sosyoloji, sanat, edebiyat, kültür, aile yapısı, toplumsal normlar, etik, bireysel düşünce, bireysel özgürlük, politik düşünceler, toplumsal eşitsizlikler, adalet, devlet yönetimi, kültürel değerler, ideolojiler, sosyal adalet, eğitim, bilgilendirme, toplumsal yapılar, toplumdaki farklı gruplar, dini inançlar, yaşam tarzı, insan ilişkileri, cinsel sağlık, kişisel haklar, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, ahlaki değerler, toplumsal değerler, aşk, cinsel tabular, cinsel deneyimler, evlilik, boşanma, aile içi ilişkiler, cinsel haklar, felsefi düşünceler, politik ideolojiler, devletin rolü, kadın hakları, eşitlik, toplumsal değişim, kültürel normlar, etik değerler, toplumsal adalet, bireysel haklar, sosyal normlar, doğal haklar, vücut hakkı, insan onuru, yaşama hakkı, özgürlük ve eşitlik.

Yetişkin içerikler, yalnızca yetişkinlerin anlayabileceği ve düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bu konuları tartışmak amacıyla sunulur. Yetişkin içerikler yasa dışı suçlar ya da insanlık dışı eylemler barındırmaz.

SONUÇ

Eğer yazılı kanunlarda belirttiğim düzenlemelere dair bir hüküm varsa ve bu hükümlere uyulmadığı tespit edilirse, ilgili kanunlara uyulması gerektiği konusunda uyarı yapılmalıdır. Uyulmaması durumunda, bu kanunların ihlal edilmesinin kabul edilemez olduğu açıkça belirtilmelidir. Ancak, eğer yazılı kanunlarda bu düzenlemelere dair bir eksiklik varsa, yasaların eksikliklerinden kaynaklanan zararların devletin sorumluluğunda olduğu ve bu zararın devlet tarafından üstlenmesi gerektiği açıktır. Bu durumda, zarar veren tarafın devlet olduğu göz önünde bulundurularak, eksikliklerin giderilmesi adına gerekli düzenlemelerin yapılması zorunludur ve hiçbir vatandaşa zarar verilecek yasa dışı eylemler gerçekleştirilemez