Bazen bir film adı duyuyorum, dönüp bakıyorum… Yıl 2005, 2011, 1995. İçimden biri hemen “Aa, çok eski bu ya” diyor. Sonra açıyorum, izlemeye başlıyorum… Ve dakikalar geçtikçe fark ediyorum ki; ben bunu daha önce hiç yaşamamışım. Görüntü kalitesi hâlâ taş gibi, oyunculuklar dimdik ayakta, hikâye desen sanki dün yazılmış gibi güncel. Yeni çıkan onca filme rağmen bu “eski” denen yapım beni hâlâ içine alabiliyor. İşte tam o anda aklıma geliyor:
📽️ “İzlenmemiş her film benim için yeni bir filmdir.”
Bu sözü bana sinemayı sevdiren Mehmet Yavuz Köş söylemişti. Ve o günden beri bakış açım hep bu oldu. Film yaşı değil, yaşattığı his önemli.
Bir bakış açısı, bir deneyim, bir alışkanlık...
Bu cümleyi ilk kez film sektöründen bir büyüğüm, Mehmet Yavuz Köş'ten duymuştum:
“İzlenmemiş her film, benim için yeni bir filmdir.”
O günden beri film izleme alışkanlığımın merkezine bu düşünce yerleşti. Çünkü aslında çok basit ama çok derin bir anlam taşıyor. Bir film, ister 1985’te yapılmış olsun ister 2025’te... Eğer ben onu daha önce hiç izlememişsem, o film benim için yepyenidir. İlk kez izlediğimde alacağım duygular da o kadar canlı, o kadar taze olur.
Ama burada önemli bir fark var:
Her film yeni değildir.
Ve her yeni film de iyi değildir. 😊
🎥 Yıl Eski Diye Film de Eski mi Olur?
Bugün hâlâ çok sık duyuyorum:
Bir filmden bahsediyorum, hemen ardından gelen tepki şu oluyor:
“O film eski ya…”
E peki sen yeni keşfetmişsin? Yeni izlemişsin?
Nasıl “eski” olabilir ki?
Hadi bir örnek verelim:
Benim için Zamana Karşı (In Time), Yarının Sınırında (Edge of Tomorrow), Constantine ya da Geleceğe Dönüş serisi gibi filmler hâlâ yepyeni. Görüntü kaliteleri hâlâ tatmin edici. Anlatım dili, atmosferi ve verdikleri duygu bugünkü çoğu yapıma fark atıyor.
Yıl olmuş 2025, ama hâlâ o seviyeye ulaşamayan, içerik olarak çöp sayılabilecek kadar zayıf filmlerle dolu ortalık. O hâlde bu klasikleşmiş yapımlara nasıl “eski” diyebiliriz?
Bazı filmler vardır ki, yılı değil, hissi önemlidir.
🕰️ Film Ne Zaman Yapıldı Değil, Ne Zaman Yaşandı Önemli
📽️ Bir film seninle ancak izlediğinde buluşur.
📽️ O film senin zihninde, kalbinde iz bıraktığı anda yaşamış olur.
📽️ Dolayısıyla yapım tarihi değil, izleme anın değerlidir.
Bu yüzden diyorum ki:
Film ne zaman yapıldı değil, izleyenin onu ne zaman yaşadığı önemli.
Çünkü film dediğimiz şey sadece bir kurgu değil; bazen bir duygunun aynası, bazen bir dönemin özeti, bazen de kişisel bir yolculuktur. Onu ne zaman izlediğin, aslında onu ne zaman yaşadığın anlamına gelir.
📌 Yeni Demek İyi Demek Değildir
Her çıkan film kaliteli mi? Elbette hayır.
Devasa bütçelerle çekilen ama içi bomboş onlarca film var.
Klişelere sıkışmış, görsel efekt dışında hiçbir şey vaat etmeyen yapımlar...
Ama hâlâ 15-20 yıl öncesinden gelen bir filmi açıp izlediğinde;
-
Duygulanabiliyorsan,
-
Hâlâ sahneleri seni içine çekebiliyorsa,
-
Replikleri ezberinde yer ediyorsa,
İşte o film zamansızdır.
🗣️ Peki, Sence Doğru Olan Nedir?
🎞️ Bir film sadece yılı eski diye “eski” mi sayılmalı?
Yoksa yıllar geçse bile hâlâ kaliteli, etkileyici ve güncel hissettiriyorsa, “yeni” mi kabul edilmeli?
💬 Sen ne düşünüyorsun?
Yorumlarda fikirlerini paylaş:
Hangi film senin için “yılını aşan”, hâlâ ilk kez izleniyormuş gibi hissettiren bir yapım?
Yoksa sen de yılına göre mi değerlendirirsin?
👇 Aşağıya yaz, konuşalım. Belki senin “eski” dediğin film, başkası için yepyeni bir dünyadır.
:
Lütfen yorumlarınızda saygılı bir dil kullanmaya ve konuyla ilgili kalmaya özen gösterin. Topluluk kurallarımıza aykırı (örneğin; nefret söylemi, taciz, spam) içerikler tespit edildiğinde kaldırılacaktır. Davranış politikaları hakkında daha fazla bilgi için Google'ın İçerik Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.