RBarut33

Site İstatisliği

Özgür Olmak, Özgürlük, Hür İstek ve Kararla Gelir: Başkasının Sözüyle Yapılırsa Kölelik Değil mi?


Bu konuyu yazmamdaki neden, kendi özgür irademle seçtiğim mesleği yapmamdan kaynaklıdır. Bugün hâlâ aynı kararlılıkla yazarlık yapıyorum. Belediyede çalışan bir kız arkadaşımla aramızda geçen bir konuşma, bu düşüncelerimi yazıya dökmeme neden oldu.

Birkaç gün önce bir kız arkadaşım belediyede çalışıyordu, ben ise yazarlık yapıyordum. Kendi iyiliğim için, kendisinin yaptığı gibi bir işe girip çalışmamı istedi ve bunun özgürlük olduğunu iddia etti. Fakat bilmediği konu şuydu: Ben istediğimde çalışırsam bu özgür olmak olur, ama başkası söylediğinde yaparsam bu kölelik olurdu. Bugün yine gördüm, bayramdı, resmi tatildi; yine ortalığı temizliyordu. Güneşin altında köle gibi çalışıyordu. Ben ise canımın istediğini yapıyordum. Burada soru şuydu: Resmi tatilde bile çalışan kişi mi özgürdü, yoksa istediğini yapabilen kişi mi?

Bu makalede şunları işleyeceğim:

  1. Özgürlük ve özgür olma kavramlarının farkı ve gerçek anlamları

  2. Türk Dil Kurumu tanımlarının eksik yanları ve yaklaşımı

  3. Özgürlüğün soyut ve koşullu, özgür olmanın somut ve koşullu yönleri

  4. Serbestliğin koşulsuz ve sınırsız oluşu ve bunun sadece yüce güce ait olması

  5. Gerçekte kimin özgür olduğu ve bu kavramların hayatımızdaki etkileri


Özgürlük ve Özgür Olmak: Farkları ve Gerçek Anlamları

Özgürlük ve özgür olmak, günlük dilde sıkça kullanılan iki kavramdır. Ancak bunların anlamları ve kapsamları çok farklıdır ve çoğu zaman karıştırılır.

Özgür olmak, somut koşulların ve fiziksel bedenin sınırları dahilinde yaşanan bir durumdur. Özgür olmak, bireyin içinde bulunduğu fiziksel, ekonomik, yasal ve sosyal koşullar tarafından sınırlandırılmıştır. Yani somut dünyada, bedenin ve çevrenin dayattığı koşullarla özgürdür.

Özgürlük ise soyut, duygusal ve toplumsal kurallarla şekillenen bir kavramdır. İnsanların içinde yaşadığı, kabul ettiği veya zorunlu kılındığı normlar, değerler ve kurallar özgürlüğü sınırlar. Bu yüzden özgürlük, aslında koşullu ve sınırlı bir hayal ürünüdür. İnsanlar çoğu zaman kendi özgürlüklerini, bu toplumsal ve duygusal sınırlar içinde tanımlarlar.

Bu iki kavramı bir arada düşündüğümüzde, özgür olmak ve özgürlük her ikisi de koşullu ve sınırlıdır. Fakat özgür olmak somut ve fiziksel sınırlara bağlı iken, özgürlük daha çok soyut ve sosyal-kültürel sınırlarla bağlıdır.


Serbestlik: Koşulsuz ve Sınırsız Olmanın Adı

Koşulsuz ve sınırsız olmak ise serbestliktir. Serbestlik, hiçbir sınır, engel veya koşulun olmadığı tam özgürlük halidir. Ancak bu, insanın ulaşabileceği veya yaşayabileceği bir durum değildir. Çünkü insan hayatı ve doğası gereği birçok somut ve soyut sınırlamaya tabidir.

Serbestlik, sadece Allah gibi yüce ve mutlak güçlere aittir. O her koşuldan münezzehtir, sınırsızdır ve tamamen serbesttir. İnsan ise ne özgürlük ne özgür olmak ne de serbestlik açısından koşulsuz değildir. Bu yüzden özgürlük ve özgür olma kavramları koşullu ve sınırlıdır, sadece serbestlik gerçek anlamda koşulsuzdur.


Türk Dil Kurumu Tanımlarının Sınırlılıkları

Türk Dil Kurumu özgürlük ve özgür olmak için şöyle tanımlar yapar:

  • Özgür: "Herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya, şarta bağlı olmayan; serbest, hür..."

  • Özgürlük: "Herhangi bir şarta bağlı olmaksızın düşünme veya davranma durumu..."

Bu tanımlar kulağa hoş ve ideal görünür; ancak gerçeklikten uzaktır. Çünkü hem özgür olmak hem özgürlük hayatımızda hep koşullu ve sınırlıdır. Bedensel, toplumsal, kültürel ve ekonomik şartlar hep bir sınırlayıcıdır. Eğer gerçekten koşulsuz olsaydık, o zaman gerçek anlamda özgür olurduk ki dünyada böyle biri yoktur.


Gerçekte Kim Özgür?

Özgürlük kavramını yanlış anladığımızda, hayatımızdaki kararlarımızı ve mücadelelerimizi de yanlış yönlendirmiş oluruz.

Örneğin, bir kişi bayramda, resmi tatilde bile sokakta çöp süpürüyorsa, bir diğeri evinde kendi isteğiyle yazı yazıyorsa, hangisi gerçekten özgürdür? Çalışma zamanını ve şeklini kendisi belirleyebilen mi, yoksa başkalarının koyduğu kurallara göre hareket etmek zorunda olan mı?

Gerçek özgürlük, kişinin ne zaman ve nasıl yaşayacağına, ne zaman çalışacağına tamamen kendi karar vermesiyle mümkündür. Bu özgürlük, koşullu ve sınırlı olmayan serbestlik haline yakın olan tek şeydir.


Sonuç: Özgürlük, Özgür Olmak ve Serbestlik Hayatımızda Nasıl Yer Bulur?

Dil ve kavramlar, hayatımızı yönlendirir. Eğer özgürlük kavramını koşullu ve sınırlı bir durum olarak anlar ve buna göre yaşarsak, hayatımızdaki özgürlük arayışımız da bu sınırlar içinde olur.

Bugün “özgürüm” dediğimiz anlar çoğu zaman, sistemin bize tanıdığı koşullu alanlardır. Ancak gerçek serbestlik, sınırsız ve koşulsuz olan, yalnızca Allah’a ait bir güçtür.


Peki Sen Ne Düşünüyorsun?

Bu makalede anlattıklarım seni düşündürdü mü? Sence gerçekten özgür müsün? Yoksa serbest bırakıldığın bir kafeste mi yaşıyorsun? Bugüne kadar “özgürüm” diye düşündüğün anlar aslında sistemin sana tanıdığı alanlar mıydı?

Benim yaşadığım bu olay ve örnekler sana neleri düşündürdü? Gerçek özgürlük hakkında senin tanımın ne olurdu?

Görüşlerini yorum olarak paylaş. Bu yazı sana ne öğretti, neyi düşündürdü, hangi kısımları mantıklı ya da mantıksız buldun?

Yazalım, konuşalım, tartışalım. Çünkü bazı gerçekler konuşulmadıkça hep karanlıkta kalır.

:

Lütfen yorumlarınızda saygılı bir dil kullanmaya ve konuyla ilgili kalmaya özen gösterin. Topluluk kurallarımıza aykırı (örneğin; nefret söylemi, taciz, spam) içerikler tespit edildiğinde kaldırılacaktır. Davranış politikaları hakkında daha fazla bilgi için Google'ın İçerik Politikası sayfasını inceleyebilirsiniz.

v1.0.0