İnsanlar iletişim kurarken çoğunlukla yalnızca söz ve yazıya odaklanıyor. Oysa bir de karşı tarafa konuşmadan aktarılan, sezgi yoluyla gerçekleşen iletişim var. Bu iletişim biçimi, insan davranışlarını farkında olmadan etkiliyor ve kararlarını şekillendiriyor. İnsan varlığından yayılan ve karşı tarafın sezgisiyle algılanan bu aktarım, günlük hayatta çoğu zaman fark edilmeden etkileşimlerimizi belirliyor.

Herkes konuşmasını, yazısını ve diksiyonunu düzeltmeye yöneliyor; fakat kimse bu dağıtıcıları geliştirmeye çalışmıyor. Taş devri insanını düşün: ilk konuşmalarında “hagu, gughaa, gu ha, aagh” gibi anlamsız seslerle kendini ifade ediyordu. O zamanlar bu onların normal diliydi ve insanlar buna alıştı. Günümüzde de benzer bir durum var: kızlarda bulunan Veyra, erkeklerdeki Orven düzensiz ve dağınık biçimde yayılıyor ve insanlar buna alışmış durumda. Kesik kesik ve dağınık iletiler sezgi tarafından okunabiliyor ve normal karşılanıyor.

Ancak dağıtıcılar düzenli ve stabil hâle geçtiğinde, karşı tarafın sezgisi bunu hemen algılayamayabiliyor. Alışılmışın dışındaki düzenli ve net iletiler, sezgide bilinmeyen olarak algılanıyor; insanlar buna tedirgin oluyor, ürkebiliyor ve mesafe koyabiliyor. İşte bu noktada, Orven ve Veyra’nın bilinmeyen hâlleri devreye giriyor:

• Orvex: Erkeklerden gelen, düzeni veya aktarımı bilinmeyen Orven.

• Veyrux: Kızlardan gelen, düzeni veya aktarımı bilinmeyen Veyra.

Bilinmeyen veya karışık iletiler, karşı tarafın sezgisinde şaşkınlık, korku ve mesafe tepkisi yaratabilir. İnsanlar alışılmış dağınık aktarım biçimlerine alışkın oldukları için, düzenli veya bilinmeyen iletiler onlar için “farklı” ve “anlaşılmaz” hâle gelir.

---

Günlük Hayatta Sezgi ile İletişim Örnekleri

• Parkta Yürüyüş: Diyelim ki bir parkta yürüyorsun ve bir kız sana doğru geliyor. Hiçbir söz söylemiyor, ama duruşundan ve varlığından sana Veyra aktarımı geliyor. Bu sözsüz iletişim, sezginle algılanıyor. Alışılmış dağınık Veyra yerine düzenli ve net bir aktarım aldığın için ilk başta hafif bir tedirginlik hissedebilirsin. Bu tepkin, dış görünüşten değil, sezgiyle algıladığın Veyra’dan kaynaklanıyor. Zamanla bunu fark ettiğinde, karşı tarafın niyetinin anlaşılır olduğunu sezginle görebiliyorsun.

• Kalabalık Ortam: Bir odada kalabalık içindesin. Bir erkek sana doğru yaklaşır ve konuşmaz; ama varlığıyla sana Orven aktarımı gönderir. İlk anda şaşırabilir ve mesafe koyabilirsin, çünkü alışık olduğun dağınık aktarım yerine düzenli bir Orven alıyorsun. Burada sezgi, alışılmışın dışındaki düzenli aktarımı bilinmeyen gibi algılıyor. Bir süre gözlemledikten sonra, karşı tarafın sadece varlığıyla kendini ifade ettiğini ve tehlike olmadığını anlıyorsun.

• Bilinmeyen Etki – Orvex: Bir erkek sana yaklaşır ve davranışlarıyla Orvex aktarımı gönderir. Düzeni veya aktarımı alışılmışın dışında olduğu için sezgin bunu çözemez. Bu bilinmeyen durum, şaşkınlık ve mesafe koyma tepkisi doğurur. Sen istemeden geriye çekilebilirsin; bu tepki tamamen sezgi algısından kaynaklanır, dış görünüşle alakası yoktur.

• Bilinmeyen Etki – Veyrux: Bir kız sana yaklaşır ve Veyrux aktarımı gönderir. Düzenli ve bilinmeyen bir iletim, alışık olmadığın için ilk başta çekimserlik hissi yaratır. Zamanla sezgin bunu anladığında, mesafeyi yavaşça kaldırabilirsin ve iletişim sağlıklı hâle gelir.

---

Öğüt ve Bilinçlendirme

Eğer insanlar senden uzak kalıyorsa veya neden uzak olduklarını anlayamıyorsan, bunu yalnızca dış güzellik veya ilk izlenimle açıklamamalısın. Aslında her şey sezgiyle ilgilidir. Alışılmışın dışındaki düzenli ve farklı iletiler, karşı tarafın sezgisi için ürkütücü olabilir. Bu nedenle kendini kötü hissetmek doğru değildir; uzaklaşmalar ve mesafe koymalar, dış görünüşten değil, sezgilerin alışık olmadığı aktarım biçiminden kaynaklanır.

Orven ve Veyra’yı doğru, derli toplu ve anlaşılır bir biçimde kullandığında, karşı tarafın sezgisi bunu kavrayacak ve insanlar sana daha rahat yaklaşacaktır. Bilinmeyen Orvex ve Veyrux aktarımına hazırlıklı olmak ve bunun normal olduğunu bilmek, yanlış algılamaları azaltır. İnsanların sezgiyle algıladığı bu davranışları anlamayı öğrenmek ve başkalarına öğretmek, karşılıklı iletişimi güçlendirmenin temel yoludur.

Dışarıdaki sessiz karmaşaya değil, insanın içindeki sezgiye bak ve ona göre yaklaş. Fark edeceksin ki çoğu uzaklaşma, anlaşılmayan düzenli ve farklı bir aktarımın getirdiği tedirginlikten kaynaklanıyor; bu, senin değerini veya dış güzelliğini belirlemez. Bu bilgiyi öğrenmek ve başkalarına öğretmek, hem kendini hem çevreni korumanın anahtarıdır.